logologologo
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Faaliyet Alanlarımız
    • AYM Bireysel Başvuru
    • AİHM Bireysel Başvuru
    • Aile Hukuku
    • Borçlar Hukuku
    • Ceza Hukuku
    • Gayrimenkul Hukuku
    • İdare Hukuku
    • İş Hukuku
    • Miras Hukuku
    • Mülkiyet Hukuku
    • Sigorta ve Tazminat Hukuku
    • Sözleşmeler Hukuku
    • Ticaret ve Şirketler Hukuku
    • Tüketici Hukuku
    • Uluslararası Hukuk
    • Vergi Hukuku
  • Arabuluculuk
  • Haberler
  • Makaleler
  • İletişim
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Faaliyet Alanlarımız
    • AYM Bireysel Başvuru
    • AİHM Bireysel Başvuru
    • Aile Hukuku
    • Borçlar Hukuku
    • Ceza Hukuku
    • Gayrimenkul Hukuku
    • İdare Hukuku
    • İş Hukuku
    • Miras Hukuku
    • Mülkiyet Hukuku
    • Sigorta ve Tazminat Hukuku
    • Sözleşmeler Hukuku
    • Ticaret ve Şirketler Hukuku
    • Tüketici Hukuku
    • Uluslararası Hukuk
    • Vergi Hukuku
  • Arabuluculuk
  • Haberler
  • Makaleler
  • İletişim
by kiratlihukuk
Finans6 Haziran 20240 comments

Konkordato Sürecindeki Borçlunun Malvarlığı Üzerinde Tasarrufta Bulunmadan Evvel Alacaklılar Kurulundan İzin Alınması Gerektiğine İlişkin Kanun Hükmü İptal Edildi

32568 sayılı ve 06.06.2024 tarihli Resmi Gazete yayımlanan 04.04.2024 tarihli ve 2024/10 E.-2024/97 K. Sayılı Karar ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 297. Maddesinin ikinci fıkrasının üçüncü cümlesinde yer alan “…muvafakatini” ve “…ile alacaklılar kurulunun…” ibarelerinin iptaline ilişkindir.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun itiraza konu 297.maddesi şu şekildedir:

“Borçlu, mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemez, kefil olamaz ve ivazsız tasarruflarda bulunamaz; taşınmazını, işletmenin faaliyetinin devamı için önem arz eden taşınırını ve işletmenin devamlı tesisatını devredemez ve takyit edemez. Aksi hâlde yapılan işlemler hükümsüzdür. Mahkeme bu işlemler hakkında karar vermeden önce komiserin görüşü ile alacaklılar kurulunun muvafakatini almak zorundadır.”

İlgili hükümde, kesin mühletin borçlu bakımından sonuçları düzenlenmiş olup kesin mühlet kararından itibaren borçlunun ancak mahkemenin izni ile yapabileceği hukuki işlemler belirlenmiştir. Bu kapsamda borçlu tarafından;

-Rehin tesisi,

– Kefalet verilmesi,

-İvazsız tasarruflarda bulunulması,

-Taşınmazlar ile işletmenin faaliyetinin devamı için önem arz eden taşınırların ve işletmenin devamlı tesisatının devredilmesi ve takyit edilebilmesi,

Mahkemenin iznine tabi kılınmıştır. İtiraz konusu hükmün devamında ise mahkemenin bu işlemlere izin verilmesi talebini kabul etmeden önce alacaklılar kurulunun muvafakatini almak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.

Somut uyuşmazlık ise ilk derece mahkemesinde görülmekte olan uyuşmazlık, konkordato sürecinde mühlet verilen borçlunun tasarruf izni verilmesini talep etmesi üzerine borçluya tasarrufta bulunma izni verilmesine ilişkindir.

Anayasa’nın 35. maddesiyle mülkiyet hakkı güvenceye bağlanmıştır. Kişilerin mülkiyetin hakkının korunabilmesi ise yalnızca devletin bu hakka müdahaleden kaçınmasıyla sağlanamayacak olup mülkiyet hakkının özel kişiler arasındaki uyuşmazlıklar bakımından da korunması gerekir.

Konkordato sürecindeki borçludan olan alacaklar da Anayasa’nın 35. maddesine göre mülkiyet hakkının kapsamındadır. Dolayısıyla bir tarafta alacaklının mülkiyet hakkı kapsamında bulunan bir alacak söz konusudur. Diğer tarafta ise alacaklının bu alacağa kavuşması için başvuracağı borçlunun mülkiyet hakkı kapsamındaki mal varlığı bulunmaktadır.

Konkordato sürecinde borçlunun mal varlığı üzerinde tasarrufta bulunmasının, alacaklıların alacaklarını tahsil edip edemeyeceklerini veya hangi oranda tahsil edebileceklerini doğrudan etkileyebilecektir. Borçlunun ise ticari faaliyetlerine devam ederek mali durumunu iyileştirebilmesi için söz konusu tasarruf yetkisini kullanması gerekebilir.

Bu nedenle konkordato sürecinde alacaklılar ile borçlunun menfaatlerini dengeleyecek yollar öngörülmesi gerekmektedir. Dolayısıyla her iki tarafın menfaatlerinin mümkün olduğunca dengelenmesi ve sürecin taraflardan biri aleyhine ölçüsüz bir netice doğuracak şekilde sonuçlandırılmaması gerekir.

Ancak itiraza konu kural ile alacaklıların muvafakat vermeme yönündeki kararının tarafların menfaatleri yönünden en uygun çözüm olup olmadığını değerlendirme hususunda mahkemeye herhangi bir takdir alanı bırakmamaktadır.

Bu sebeple sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 297. Maddesinin ikinci fıkrasının üçüncü cümlesinde yer alan “…muvafakatini” ve “…ile alacaklılar kurulunun…” ibareleri İPTAL edilmiştir.

Tags:
Alacaklı alacaklılar kurulu icra iflas kanunu konkordato
Share
Kripto Varlıklara İlişkin Düzenlemeler İçeren Sermaye Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundan GeçtiÖnceki
Tam Yargı Davasının Süre Aşımından Reddi Yönünde Verilen Kararlarda Mahkemeye Erişim Hakkına Yönelik Katı Yorum İhlale Sebebiyet VerecektirSonraki
logo

Uzmanlık Alanlarımız

  • Arabuluculuk
  • AİHM Bireysel Başvuru
  • İş Hukuku

Menü

  • Hakkımızda
  • Faaliyet Alanlarımız
  • İletişim

İletişim Bilgileri

Platin Tower İş Merkezi

13. Kat No: 49 Söğütözü / ANKARA

E-Posta: info@kiratlihukuk.com

Telefon: 0(312) 433 8802 – 433 8825

Kıratlı Hukuk 2019 Tüm Hakları Saklıdır.