Soybağının Reddi
T.C.
Yargıtay
8. Hukuk Dairesi
Esas No :2017/7404
Karar No :2018/11199
MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Soybağının Reddi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı … vekili dava dilekçesinde, müvekkili ile nüfus kayıtlarında oğlu olarak görünen … arasındaki soybağının iptalini istemiş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
04.06.1958 ve 15/6 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara, ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak kanun hükümlerini tespit etmek görevi hakime aittir.
1-Dava, baba tarafından Türk Medeni Kanunu’nun 286. Maddesi uyarınca açılan soybağının reddine ilişkin olup, davanın küçüğe kayyım tayin ettirilmeden karara bağlandığı anlaşılmıştır. TMK’nın 426/2. maddesi gereğince, bir işte kanuni temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa ilgilinin isteği veya re’sen küçüğe veya kısıtlıya vesayet makamınca kayyım atanır. Somut olayda kanuni temsilcinin menfaati ile küçüğün menfaati dava nedeniyle çatıştığına göre; mahkemece küçüğe kayyım tayin ettirilip davanın kayyıma yöneltilerek, gösterdiği takdirde delillerinin toplanmasından sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine, eksik hasımla yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesi,
2-Dosyada bulunan 22/10/2015 tarihli Turgutlu Devlet Hastanesi … ve Kan Örneği Alma Ve Teslim Tutanağında, davacı babadan örnek alınmadan önce kimlik tespiti yapıldığına ilişkin bilgi bulunmadığı anlaşıldığından, mahkemece anne …’a meşruhatlı davetiye gönderilmek suretiyle annenin de hazır edilerek, kimlik tespitleri yapıldıktan sonra davacı baba ile birlikte … … Kurumuna sevk edilerek … testinin yaptırılması, bunun mümkün olmaması halinde davacı babanın fotoğrafının bulunduğu kimliği ile birlikte aynı kuruma sevk edilerek, açık ve ayrıntılı kimlik tespiti sonrası kan örneğinin aldırılması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 428. maddesi uyarınca
BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nın 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 12.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Hakimin Reddi
T.C
YARGITAY
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO:2015/885
KARAR NO:2015/2334
KARAR TARİHİ:31/03/2015
REDDİ HAKİM TALEBİ
DURUŞMADA SÖZLÜ OLARAK REDDİ HAKİM TALEBİNDE BULUNULDUĞUNA GÖRE, RET SEBEPLERİ İLE DELİL VE EMARELERİN AÇIKÇA GÖSTERİLDİĞİ USULÜNE UYGUN OLARAK TANZİM EDİLMİŞ DİLEKÇE İLE REDDİ HAKİM İSTEMİNDE BULUNULMADIĞINDAN, İSTEMİN USULDEN REDDİNE KARAR VERİLMESİ GEREKİR.
6100/md.38
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
Taraflar arasında görülen dava sırasında, davalı vekili tarafından 14.10.2014 tarihli duruşmada imzasız beyanı ile reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
Reddedilen hâkim tarafından, talebin reddinin gerektiği yönünde görüş bildirilmesi üzerine, dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hâkim talebinin reddine, ret talebinde bulunan davalının HMK’nın 42/4. maddesi gereğince 500.-TL disiplin para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HMK’nın 38/2. maddesine göre “Hâkimin reddi, dilekçeyle talep edilir. Bu dilekçede, ret talebinin dayandığı sebepler ile delil veya emarelerin açıkça gösterilmesi ve varsa belgelerin eklenmesi gerekir.”
Yine, aynı Kanunun 38/3 maddesine göre “Hâkimin reddi dilekçesi, reddi istenen hâkimin mensup olduğu mahkemeye verilir.”
Somut olaya göre, reddi hâkim talebinde bulunan davalı vekili tarafından, 14.10.2014 tarihli duruşmada sözlü olarak reddi hâkim talebinde bulunulduğuna göre, HMK’nın 38/2. maddesi uyarınca ret sebepleri ile delil ve emarelerin açıkça gösterildiği usûlüne uygun olarak tanzim edilmiş dilekçe ile reddi hâkim isteminde bulunulmadığından, istemin usûlden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin esasına ilişkin olarak karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz talebinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 31/03/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.